Masal Anlatmayı Bırakın!
(“Demin Mızraklı açıklaması”)
Maaruf Ataoglu
DEM Parti, Kürt halkına masal anlatmaktan başka bir şey yapmıyor.
Bir yandan “süreç” adı altında gizli pazarlıklar yürütüp her gün Bahçeli’ye ve Erdoğan’a aylardır övgüler diziyorsunuz;
öte yandan halkın gözüne baka baka “barış, demokrasi” diyerek bizi kandırıyorsunuz.
Ama artık kimse size inanmıyor. Çünkü gerçekler ortada:
1. İki Kürt anneye, sizin “barış komisyonunuz” sözde barış adına Kürtçe konuşma hakkı dahi tanımadı — ve siz sustunuz!
2. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bağlayıcı kararına rağmen, başta Selahattin Demirtaş olmak üzere siyasi tutsaklar hâlâ içeride — siz yine sustunuz!
3. Şimdi de Selçuk Mızraklı’nın tahliyesi reddedildi — gerekçe utanmazca: “Terör örgütünden ayrıldığına dair beyanı yokmuş!”
Bu ülkenin adaletini de, sizin o sessizliğinizi de artık kimse ciddiye almıyor.
Selçuk Mızraklı’nın kim olduğunu bu halk iyi bilir:
O, barış ve demokrasi için bedel ödemiş bir halk temsilcisidir.
Ama siz, onun tutsaklığını görmezden gelen suskunluk komisyonusunuz!
Bir kurulun, bir mahkemenin, bir hükümetin bir insanın düşüncesine, inancına veya halkına olan bağlılığına
“beyan vermezsen özgürlük yok” deme hakkı olamaz!
Bu, hukuksuzluğun değil, intikamın kurumsallaşmış hâlidir. Fakat siz bunları göremeyecek kadar görme özürlüsünüz.
Mızraklı’yı rehin tutan sistem kadar, bu adaletsizliğe sessiz kalan siyaset de suç ortağıdır — ve siz de bunun parçasısınız.
Artık yeter!
Kürt halkı sizden romantik nutuklar değil, somut duruş bekliyor.
İmralı’ya selam çakıp, Ankara’da protokol dizilenlerle değil;
zindanlardaki Selçuk Mızraklı’nın onuruyla yürüyenlerle yan yana olun!
Masal bitmiştir.
Gerçekler zindan duvarlarında yankılanıyor:
Ya suskunluk bitecek, ya da siz de tarihin sessiz suçluları arasında yerinizi almış olacaksınız.


